Röportaj : Nil ÖZER , İstanbul 2020 


"Avrupa Müzik Bir Dijital Müzik Okulu Gibi Anılacak" 


Göksel, Teoman, Kibariye, Berkay, Özgün, Can Bonomo gibi sevilen sanatçıları bünyesinde barındıran 'Avrupa Müzik' başarılı projeleri ve yeni hedefleriyle yoluna devam ediyor. Türk müzik tarihine ait 150 binden fazla şarkı ile arşivinde adeta bir hazineyi barındıran Avrupa Müzik, teknolojiyi de yakından takip ediyor. Avrupa Müzik'in kurucuları Deniz Erdem ve Cengiz Erdem'le dijitalleşen müzik endüstrisini konuştuk.


Avrupa Müzik'i nasıl bir plak şirketi olarak tarif edersiniz?

Deniz Erdem: Biz sadece yeni albümlere odaklı plak şirketi değiliz. Yurt dışında temsilcilikleri olan Sony, Universal gibi geçmiş katalogları, arşivi çok büyük olan ve her renkten her tarzdan müzikleri barındıran bir müzik şirketi grubuyuz. Yani sadece Avrupa Müzik tek başına bir şirket değil bağlı bulunduğu kendisine ait 14 müzik şirketi ve temsil ettiği 180 müzik şirketi var. Temsil ettiği şarkı adedi 150 binden fazla, arşiv geçmişi 1908'e dayanıyor .


Sektördeki farkınız nedir?

Cengiz Erdem: Avrupa Müzik geleneksel pazarlama yöntemlerini kullandığı gibi modern dünyanın pazarlama yöntemlerini de en üst seviyede kullanan bir şirket. Geniş yelpazede bu ürünleri pazarlarken dünyadaki mecraların bize sunduğu imkânlar sonuna kadar kullanabilecek bir kadro var burada. Yazılım mühendisleri, is geliştirme uzmanları, editörler ve tasarımcıların da dahil olduğu 63 kişilik ekibimiz var. Dolayısıyla burada grup bir şeye karar verdiğinde Deniz Bey'le "Bunu yayınlayabiliriz" kararı verildiğinde hemen süreçler başlar. Bunun dışında Deniz Bey, MÜYAP Başkan Yardımcısı. Haftanın minimum 2 günü sektör için orada. Önemli işler yapıyor, sektörü çok iyi takip ediyor. Sektörü tamamen büyütürsek biz de büyüme fırsatı yakalarız. Monopol bir yapıya karşıyız, her zaman rakipler olmalı ve yaşamalı.


"Geleneksel olan sanatçılarımızı ve ürünlerimizi geleceğe modern bir şekilde hazırlıyoruz."


Bünyenizde şu anda kaç sanatçı bulunuyor?

Cengiz E.: Bizim şirketimizde gerek halen üreten 30' dan fazla sanatçımız, gerekse binlerce sanatçıyı barındıran geniş kataloğumuz için geleceğe çok hazır bir sistem var. Bir taraftan bu geleneksel pazarlama yöntemlerini geride bırakırken, diğer taraftan da geleneksel olan sanatçılarımızı ve ürünlerimizi de geleceğe modern bir şekilde hazırlıyoruz.


Müzik sektörüne girmek nereden aklınıza geldi?

Deniz E.: Bizim daha öncesinde radyo ve televizyonlarımız vardı. Türkiye'nin ilk özel radyolarından biri olan ve 1991'de kurulan Star FM bize aitti. Sonra Radyo Mega'yı kurduk. Oradan 'Hadi, müzik şirketi de kuralım' dedik. MMC TV'yi kurduk, tecrübelerimizi orada da devam ettirdik. Yayıncılar dinleyicinin ne istediğini çok iyi bilir, o yüzden müzik sektörüne girerken hiç zorlanmadık, başarılı işler yaptık. Zaten ilk senemizde Türkiye'nin ilk üç şirketinden biriydik, satışlarımız hızla arttı.

Cengiz E.: Müzik sektörüne radyocu kimliğimiz ile giriş yapmamız müzik dünyasını çok yönlü olarak tanımamızı sağladı. Sanatçılar, yapım şirketleri, basın danışmanları ve menajerlere kadar tüm sektörü 360 derece görme imkan bulduk. Bence güzel bir başlangıçtı.


Avrupa Müzik'in bünyesinde bulundurduğu sanatçılarla nasıl bir çalışma sistemi var?

Deniz E.: Biz sanatçılarımızın hiçbirisinin menajerliklerini ve sahne haklarını almıyoruz, sahne haklarından gelir talep etmiyoruz. Sanatçı sahnede kazanıyor, yapımcı da albümlerden kazanıyor ve beraber ortak bir çalışma yapıyoruz. Tüm sanatçılarımız bağlı olduğu müzik meslek birliklerinden, dijital satışlardan doğan teliflerini direkt hesabına alıyor. Sanatçıda biliyor ki "İyi bir albüm yaparsam iyi sahne alacağım ve daha fazla telif kazancım olacak". Biz de diyoruz ki "İyi albüm yaparsak satışlarımız artacak" böylece ortak noktada buluşuyoruz. Biz önce pesin harcıyor sonra da uzun vade dönüşlerle sermayemizi planlıyoruz. Arada paranın çok önemli olmadığı, inandığımız, keyif aldığımız müzik yapımları ve projeler de yapıyoruz. Şirkette herkesin ayni bir iş bölümü olsa da hepimiz ortak noktada buluşuyoruz. Albüm çıktıktan sonra herkes kendi alanlarını biliyor o yüzden de herkes problem yaşamadan devam ediyor. Bu durum artık sistem olarak oturdu. Sanatçılar da çok memnun, biz de.


"Kirliliğin Dışında Kalmaya Çalışıyoruz"


Şu anda piyasada iyi şarkılar yapılıyor mu?

Cengiz E.: Tabii ki yapılıyor ama çok fazla yapılıyor diyemem. Sosyal medyanın ve dijitalin bu kadar popüler olduğu bir dönemde hızlı bir tüketim var. Çok dikkatli olmak lazım. Küresel platformların yerel müziğimize sadece gelir olarak bakmaları, umursamaz tavırları ve denetimsizlikleri yüzünden bazıları evinden şarkı yapıp o şarkıları bu satış mecralarına yükleyebiliyor. Kimilerinin gülerek makara geçtiği, yazdığı küfürlü ya da madde kullanımını teşvik eden şarkılar bu denetimsizlikler nedeniyle ortaya çıkıyor. Fiziksel pazarda bunu kimse yapamazdı, duyarlı olunmalı. Bu kirliliği görüyoruz ve bunun dışında kalmaya çalışıyoruz.


Yeni seslere kapılarınızı açıyor musunuz?

Cengiz E.: En önemsediğimiz nokta yeni seslerin daha fazla çıkması, yeni şarkıların çıkması. Bu alanda en başarılı şirketiz diyebilirim. En rahat ettikleri yer burasıdır ve bize rahatlıkla her mecradan ulaşabilirler. Şirket binasına gelip kapıyı çalıp, bu cesareti gösteren kişi mutlaka ağırlanır, kaydı alınır. Bu kuraldır, herkesin şansı eşit olmalı. Ayni değeri sosyal medyadan gelenlere de dijitalden gelenlere de veririz. Kişisel sosyal medya hesaplarımdan bile yüzlerce mesaj ve demo gelir hepsine ya ben ya da ekibim bakarız. Biliyorum ki onların aralarında birtakım yıldızlar var. Çok başarılı yeni sanatçılar çıkmıştır Avrupa Müzik'ten. Söyle söyleyeyim her ay grubumuzda 10 bilinen sanatçı çıkıyorsa 20 tane de bilinmeyeni piyasaya sunmak gibi bir misyonumuz vardır.


"Türkiye'de 10 Yıldır Star Çıkmıyor"


Siz hangi tür müzikleri dinlemeyi seviyorsunuz?

Cengiz E.: Ben plak dinlemeyi çok seviyorum, 1972 model Dual marka bir pikabım var. 70 ve 80'lerin yerli yabana müziği çok hoşuma gidiyor. Ayni zamanda fırsat buldukça beste yaparım, şarkı yazarım. Her tarzı dinlerim. Geleneksel müziği dinlediğim gibi modern müziği de dinlerim. Değişimleri önemserim hatta klasik müzik vazgeçilmezlerimdendir. Mutlaka her gün biraz klasik müziğe zaman ayırırım, mücevher gibi görürüm.

Deniz E.: Güzel olan her şarkıyı dinlerim, o anki ruh halime bağlı.


Müzik yapımcıları Edis ve Aleyna Tilki'den sonra pop müzikte star çıkmadı diyorlar. Siz neler söylemek istersiniz?

Deniz E.: Bence 10 yıldır Türkiye' de star çıkmıyor.

Cengiz E.: Bahsettiğiniz arkadaşları severim ama listeyi bu kadar kısa tutmayın, bu isimlerin yanına günümüzün 100 yeni ismini daha eklerim ama su an çıkan hiç kimseye 'star' diyemem. Sadece, 'başarılı' derim ve başarılı olanı da alkışlarım. Zaten onlar da eminim benim gibi düşünüyorlardır. Onlara 'star' dersem Tarkan'a, Sezen Aksu'ya, Teoman' a ayıp etmiş olurum. Zeki Müren, Bülent Ersoy'a ayıp etmiş olurum. Star denilen kişinin çok iyi şarkı söylemesi, hit, dillerden yıllarca düşmeyecek şarkılarının olması, taklit edilecek kadar fenomen olması, kitleleri onun gibi şarkılar söylemeye iten karakterlere sahip olması gerekir. Bunlar ile birlikte, farklılaşan özüyle starlığı yaşayan ve milyonları kendine saygılı ve hayran bırakması gerekir. Şu dönemde böyle biri çıktı mi sizce? O yüzden son yıllarda çıkan sanatçılara 'star' diye isim vermek yanlış olur, umarım ileride başka starlar da olur. Açıkçası son 10 yılda bu kriterlere tam anlamıyla uyan birini göremiyorum. 'Popüler sanatçı' demek daha doğru olur.


"Plak Kayıt Tarihinin Kitabını Yazıyorum"


Şu anda en çok tüketilen müzik türü hangisi?

Cengiz E.: Tartışmasız olarak pop müzik ve sonra sırasıyla rap, rock... Türk Halk ve Sanat Müziği biraz gerilerde kalıyor. Rap müzik çok popüler gibi görünse de gelişmesi için zamana ihtiyacı var. Şarkıların içine küfür, beddua, siyaset koymamak gerek. En büyük görev bunları üretenlerde değil aslında bunları yayınlayanlara düşüyor. Denetimi iş denetim olarak önce şirketler sonra platformlar yapmalı.


Plaklar tekrardan gündeme gelmeye başladı siz de merakınız olduğunu söylediniz...

Cengiz E.: Koleksiyoner değilim ama Türkiye'nin 1908 yılında kurulmuş ilk plak şirketi Odeon Müzik de bizim şirketimiz. Bu yüzden Türkiye'nin en büyük plak arşivine sahip olduğumuzu söyleyebilirim. Eski kayıtlar benim için çok değerli. Uzun zamandır da plak kayıt tarihini yazıyorum.


Kitap mı olacak?

Cengiz E.: Evet plakların ve kayıtların da içinde olduğu güzel bir kitap yazıyorum, yarılara geldim. Gençlere ve yarınlara kaynak olsun istiyorum. Okuyucular çok keyifli bir müzik yolculuğu yapacaklar.


Avrupa Müzik bundan sonra neler yapacak? Büyük bir projesi var mı?

Cengiz E.: Avrupa Müzik bünyesinde Türk müzik tarihinin en önemli içerikleri bulunduran, bugün binlerce albüme sahip bir müzik şirketi. Bugüne kadar zamana ve teknolojiye ayak uydurmayı başardık. Yaklaşık 15 yıldır teknoloji ayağımızı büyütüyoruz. 2006 yılında kendi ARGE şirketimizi kurduk. Şu anda ARGE şirketimiz ile Türkiye'deki ve dünyadaki tüm dijital müzik servislerine içerik dağıtan ve pazarlayan ekiplere sahibiz. Bunu dünyada yapan sadece birkaç büyük şirket var. Türkiye'de de sadece biz yapıyoruz. Kendi bünyemizdeki ekiple büyük dijital projelere imza atmayı hedefliyoruz. Şu anda bile kazancımızın yüzde 50'sini yeni yatırımlara ve iş geliştirmeye harcıyoruz. Önümüzdeki yıllarda Avrupa Müzik sadece müzik yapım şirketi olarak değil, dijital müzik okulu gibi anılacak.