İstanbul, 2022


Ünlü isimlerle yaptığı başarılı çalışmalarla tanıdığımız Avrupa Müzik CEO’su Cengiz Erdem ile müzik piyasasının geçmişi, şimdiki durumu ve özellikle geleceği üzerine bir röportaj gerçekleştirdik.

 

P: Öncelikle, "Avrupa Müzik" fikri ne zaman, nasıl oluştu?

Cengiz Erdem: Harika soru! 1992 yılında Türkiye'deki ilk özel radyolardan birini kurduk, sonra da MMCTV isimli bir Müzik TV’sini hayata geçirdik ve müzik dünyası ile ilk bağımız böyle kuruldu. 1995'e geldiğimizde dinleyicilerin ne istediğini çok iyi biliyorduk, o dönem gözlemlediğimiz çok şey vardı; mağdur olan sanatçılar, hatalı pazarlama, yanlış yatırımlar nedeniyle batan şirketler kısaca müzik dünyasında bozuk olan çok şey vardı. Orada bir fırsat olduğunu gördük ve kardeşim ile birlikte bir müzik şirketi kurmaya karar verdik. İlk sermayemiz, dürüstlük ve çalışkanlıktı. O dönem müzik yapımcılarının oldukça fazla olduğu ve şimdi adını unuttuğunuz çok büyük müzik şirketlerinin yarıştığı bir dönemdi. Aslında zor zamanda zor bir işe girmiştik.

 

“Kendine güvenen herkes müzik yapabilir.”

 

P: Avrupa Müzik, oldukça köklü ve başarılı bir şirket. Bu başarıda birbirinden önemli kararlar olduğuna eminiz. Ancak "yaptığımız en kritik şey şuydu" diyebileceğiniz bir hamleniz, bir dönüm noktanız oldu mu?

Cengiz Erdem: Bu sorunuz ve teveccühünüz için çok tesekkür ederim. Evet önemli dönüm noktalarımız oldu, kritik hamlemizin ilki teknoloji, ikincisi arşiv zenginliğine odaklanmamızdı. 2004 yılında herkes fiziksel satışları düşünürken biz dijital dünyanın geleceğini öngörmüş ve bu konuda hem kendimizi hem de şirketimizi hazırlamaya başlamıştık. O zamanda bilgisayarlar nerdeyse her evde vardı ve dijital dünya ile her şey daha farklıydı, daha zengindi ve bunun olacağını öngördük. Sermayemiz ve yatırımlarımızla büyük bir içerik zenginliği için yıllarca çalıştık, çeşitli satın almalar ve ortaklıklarla da içerik arşivimizi oldukça iyi seviyelere getirdik ve Türkiye’nin en fazla içeriğine sahip şirkete dönüştük. Bu arada dijital servisler de kurmaya başladık. Türkiye’yi Muud Müzik ile tanıştırdık. Hızlı internetin de gelmesiyle değişim başlamıştı. Mobil dünya, büyük bir hızla geliyordu.

 

P: Avrupa Müzik olarak çok fazla ünlü isim ile çalışıyorsunuz. Bu kadar büyük kitlelere sahip ünlüler ile çalışmanın iyi yanları olduğu kadar zorlayıcı tarafları da vardır. İşiniz boyunca ne gibi zorluklarla karşılaşıyorsunuz?

Cengiz Erdem: Ünlülerle çalışmak zordur derler ama bu yanlıştır. Kariyerlerini zirveye taşıyan sanatçıların ihtiyacı olan önemli 3 şey vardır:

1.Onları anlayan ve doğru yatırıma yönlendiren tavsiyeler.

2.Doğrularla yürüyen ve bunu başarıyla uygulayan patron.

3.Yenilikçi anlayışla birlikte onlara çalışkan ve dürüst olduğunuzu hissettirmek.

Eğer bu üçüne sahipseniz size saygı duyar, sizi dinlerler ve siz de hiç zorlanmazsınız. Şirketimizdeki tüm çalışanlarımız, ünlü sanatçılarımızın büyüsüne kapılmadan işlerini yaparlar çünkü sanatçı bunu ister. Orası onun iş yeridir.

 

P: CEO göreviniz dışında aynı zamanda beste ve söz yazarlığı yaptığınızı biliyoruz. Bestelerken en zevk aldığınız parça hangisiydi?

Cengiz Erdem: Bestelediğim birçok şarkıdan en keyif aldığım ve en değerlim Teoman'ın söylediği "Kum Saati" oldu. Hikayesi ise şöyle; Nejat İşler yoğun bakımdaydı tüm haberler ondan bahsediyor ve bir makalesini paylaşıyordu, ben de alıntılar yaparak şarkı sözlerine uyarladım, duyguyu bozmadan empati kurarak bazı eklemeler yaptım. Sabaha doğru beste çıktı. Demoyu, fikrini almak için Teoman'a yolladım, beğendi ve şarkıya büyük bir prodüksiyon yaptı. Dokunuşlarıyla yoğun hisler kattı, 7 dakikalık mükemmel bir şarkı oldu.

P: Şansınız olsaydı yabancı sanatçılardan en çok kiminle iş yapmak isterdiniz? Neden?

Cengiz Erdem: Kesinlikle Andrea Bocelli ile stüdyoda çalışmak isterdim. Universal müziğin 7 yıl Türkiye temsilciliğini yaparken Andrea Bocelli albümlerini Avrupa Müzik markası ile Türkiye'de basma ve pazarlama fırsatını bulduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum.

P: Sosyal medyanın gelişmesiyle beraber insanlar evlerinden dünya ile bağlantı kurabilmekte. Hal böyleyken amatör şarkılar ilgi görmekte. Sizce sosyal medyanın gelişmesinin müzik sektörüne etkisi nasıl oldu?

Cengiz Erdem: Özetlemem gerekirse bence sosyal medya önemli 3 avantaj sağladı: Kendi medyanı oluşturma ve oradan yayın yaparak etkileşim fırsatı yarattı. Bu aynı zamanda ana akım medyanın aksine sadece küçük bir kesimin değil herkese medyayı eşit kullanma fırsatı getirdi. Ulaşmak istediğin yere şarkını kolayca yollayabilme ve ulaştığın prodüktörün de seni tanıyabilme ve yeteneğini ölçebilmesi fırsatını yarattı. Yıllarca dışlanmış müzik türlerinin yeni mecra fırsatları ile kendilerine yer bulma olanağı sağladı.

P: Spotify, Apple Music, YouTube Music gibi çevrimiçi müzik platformlarının yükselişi hakkında düşünceleriniz nedir, bu durum piyasayı ve şirketinizi nasil etkiledi?

Cengiz Erdem: Daha önce de söylediğim gibi biz buna hazırdık. Dijital müzik bir devrimdir ve vazgeçilmez gelecektir. Şu belli ki teknolojinin yenilikleri ile daha da büyüyeceklerdir. Bununla birlikte unutmamak gerekir ki bu küresel servisleri Türkiye'ye getiren Türk Telekom'un müzik servisi olan Muud'un başarısıdır ayrıca Turkcell'in müzik servisi Fizy'yi de unutmamak gerekir. Bu iki servis Türkiye'de dijital müzik dünyasının temellerini atmış ve amiral gemisi olmuşlardır.

P: Sizce herkes şarkı çıkarabilir mi? Sosyal medyada fenomen olmuş kişilerin çıkardığı şarkılar ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Cengiz Erdem: Bence kendine güvenen herkes müzik yapabilir, bu kimsenin tekelinde değil ve dijital dünyanın yeni mecralarında kimse onları engelleyemez. Sanatçılar fenomen oluyorsa fenomenler neden sanatçı olmasın? Önemli olan bulunduğun yeri hazmetmektir. Yoksa her yeni gün yepyeni sanatçıların doğduğu ülkemizde unutulup gider ve hatırlanmazlar. Müzik dinleyicileri samimi olanı daha hızlı içselleştirir, takip eder, yorum yapar, kendi sosyal ağlarında tartışır, sever ya da sevmez hepsi etkileşimdir. Şarkı söyleyen fenomen bunu dikkatli yönetmez ve hafife alır, önemsemezse öngöremediği şekilde eleştirilebilir ya da müzik dinleyicileri tarafından yok sayılabilir. İşlerini ciddiye alsınlar.

 

P: "Üçüncü Yeniciler" olarak da anılan biz gençlerin favorileri haline gelmiş alternatif müzik gruplarının başarıları ve gelecekleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Cengiz Erdem: Onları çok seviyorum ve destekliyorum. Şirketimizin yatırım bütçesinin her yıl nerdeyse %50'si alternatif müzik türlerindeki yeni akımlara harcanmaktadır. Onlara kapımız sonuna kadar açıktır. Bu bölüm bana bağlı yönetilmektedir. Onlara üretmelerini ve bize çekinmeden ulaşmalarını öneriyorum. Hepiniz bizim için çok değerlisiniz üretin ve ürettikleriniz sonsuza dek yaşasın.

 

P: Son yıllarda rap müziğin Türkiye'de popülerliğinin arttığı aşikâr. Alt kültür olarak gelişen bir türün bu kadar popüler olmasını neye bağlıyorsunuz?

Cengiz Erdem: Rap müzik hep vardı ama kendine mecra bulamıyordu, dijital servisler buna imkân sağladı. Sosyal medyanın büyümesi etkileşimleri artırdı. Tabii ki diziler de çıkışı tetikledi. Ama şunu unutmayalım patlayan sadece rap değildi, tüm alternatif müzik tarzları patladı. Yakında alternatifin de alternatifi gelişecek ve daha farklı müzik türlerini de sevip beğenip büyüteceğiz.

 

P: Dünya çapındaki büyük rock ve metal gruplarının ülkemizde uzun zamandan beri konser yapmayıp gelmemesi ile ilgili neler düşünüyorsunuz?

Cengiz Erdem: Dövizin yüksek kurda olması nedeniyle yabancı konserler düzenlemek özellikle büyük rock ve metal gruplarının konserlerini yapmak organizatörler için gerek sahne gerekse ücret olarak çok maliyetli operasyonlar olduğundan uzun zamandır yapılamıyor.

 

“Üretin ve ürettikleriniz sonsuza dek yaşasın.”

 

P: Pandemi sebebiyle birçok sektör etkilendi. Bunlardan biri de hiç şüphesiz ki müzik ve eğlence sektörü. Konserlerin ve festivallerin iptal edilmesi, getirilen kısıtlamalar Avrupa Müzik'i nasıl etkiledi? Bu duruma karşı ne gibi önlemler aldınız?

Cengiz Erdem: Herkes gibi yapımcılar da direkt etkilendi. Şu an genele bakarsak daha az albüm ve single çıkıyor. Biz şirket olarak dijital platformları doğru kullanarak doğru pazarlama, etkili strateji, tabana yayılan sermaye kullanımı ve iyi bir ekiple bu dönemi atlattık ama sanatçıların tüm etkinlikleri iptal edilirken bu durumdan önce sanatçılar ve ekipleri etkilendi. Onlar aylardır sahneye çıkamıyorlar, birikimleri ile ayakta duruyorlar, gerçekten sürdürülebilir bir durum değil ama hiçbir şey sağlıktan daha önemli değil. Biz sanatçılarımızın her zaman yanındayız ve olmaya devam edeceğiz.

 

P: Son olarak, yolun henüz başında olan, başta Galatasaray Üniversitesi öğrencileri olmak üzere biz öğrencilere verebileceğiniz tavsiyeler nelerdir?

Cengiz Erdem: Ne iş yaparsanız yapın başarmak istiyorsanız önce kendinize inanın. İlk adımı atın ve ilk kapıyı açın, yeter. O kapıyı açmadan arkasında neler olduğunu göremezsiniz. Ayrıca, şu tavsiyeyi de çok önemserim: "Başarmak için başkalarının başarı hikâyelerini örnek almakla uğraşma. Başarısızlıklarını dinle ve o hataları yapmamaya çalış.”